Bugüne doğru…

Üniversite yıllarımda aldığım bir ders ile başladım geri dönüşümün inceliklerini keşfetmeye. Hacettepe Üniversitesi’nde değerli Doç.Dr. Selin Mutdoğan ile aldığım eğitimde, binaların zemininden 25 m altındaki su kaynaklarından pompalarla çekilen kaynak sularının kullanılması ile ev sıcaklığının 15 dereceye sabitlenebilmesini öğrendim. Bina cephelerinin siyaha boyanıp önüne cam koyulması ve önüne ağaç dikilmesi yoluyla binanın kışın ısıtılması yöntemlerini keşfettim. Birçok zihin açıcı bilgi alarak, güncel yaşam tarzımızı sorgulama fırsatım oldu. Bana bambaşka bir bakış açısı sunan bu eğitimden sonra gezdiğimiz LEED sertifikalı binaların karakteristik özelliklerini, klimalandırılmalarını ve ne kadar zararsız olduklarını gördüm. Bu dönemde Avatar filmi de yayınlandı. Kendime ve bıraktığım ayak izime baktığımda kızgındım. Her çöpümü sorgulamaya başladım. Yaptığım yurtdışı gezilerinde, özellikle Amsterdam’da gördüğüm çöp sisteminden etkilendim ve evimde uyguladım. Derken yüksek lisansta saygıdeğer danışmanım Prof. Dr. Adnan Tepecik’in de desteği ile seçtiğim tez konum ile ‘sürdürülebilir mobilya üretimi’ ne bir giriş yaptım. Kendisinden disiplinler arası tasarım eğitimi alarak bu konuda gelişmeye çabaladım. Boş zamanlarımda pek saygıdeğer hocam Öğr. Gör. Ferhat Dorkip ile muhabbet eşliğinde projeyi tartıştım. Aklımda beliren üretim yönteminin bir kısmını tezime işledim ve şimdi bu konu ile ilgili StartUp’ımı başlatıyor, patent başvurumu yapıyorum.

Sorunları keşfetmek…

Tez sürecinden sonra sosyal medyadan tanıştığım Selin Uzun, bana, sürdürülebilirliğin özellikle hayvancılık sektöründen ötürü gördüğü zararları keşfetmeme sebep olan ‘Cowspiracy’i izlememi tavsiye etti. Gördüklerim karşısında şoka uğramış, anında vegan olmuştum. 1 yıl sürdürdüğüm sıkı diyetten sonra, şimdi, nadiren et tüketiyor ve süreçte kendimi arıyorum.

Görüyorum ki belirli bir kesimin inancına göre bakteriden evrimleşerek gelmiş türümüz, hala ‘acıdan kaç, hazza koş’ içgüdüsünden bir adım ileri atma çabasında. Uzun vadede düşünebilme ve zamanın sorumluluklarını yerine getirme bilinci, insanlığın büyük bir bölümü için lüks sınıfı etkinliği olarak görülüyor. Peki bu konudaki problemleri düzeltecek sorumlu kim?

Bir çözüm getirdik!